Kedim Dali

PitaPata Cat tickers

24 Şubat 2010 Çarşamba

!!!!!!!!!!!dikkat, gezegenimizin yardımımıza ihtiyacı var!!!!!!!!!!

 
 
 
 

DÜNYA, SAATİNİ 27 MART 20:30’A KURDU…

1 Milyar insan, 100’den fazla ülke küresel ısınmayla mücadele için 27 Mart Cumartesi günü bir araya geliyor. 20:30-21:30 saatleri arasında ışıklarını kapatarak sen de kampanyaya destek verebilirsin.

Küresel iklim değişikliği konusunda Kopenhag’da Aralık 2009’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Zirvesi tüm dünyada hayal kırıklığı yarattı. Ne yazık ki, dünya liderleri adil ve yasal bağlayıcılığı olan bir küresel anlaşma için gerekenleri yapmakta yetersiz kaldılar. Yine de, dünya liderlerinin ve politikacılarının isteksiz ve cesaretsiz tutumu bizleri yıldırmadı. Karbon emisyonlarını azaltmak ve küresel iklim değişikliğini önlemek, yeryüzündeki yaşamı savunmak ve sürdürülebilir kılmak için şart.

27 Mart 2010’da, saat 20:30–21:30 arasında dünyanın dört bir yanından binlerce insan, küresel iklim değişikliğine karşı tepkilerini dile getirmek için tek bir sesin parçası olacak. Üç yıl önce Avustralya’da başlayan ve tüm dünyaya yayılan Dünya Saati Kampanyası, Eyfel Kulesi, Empire State Binası, Mısır Piramitleri gibi ülkelerin ikonu olan yapılarda uygulanarak katılımı artırdı, dikkatleri iklim değişikliğine çekti.

“Ben de küresel iklim değişikliğinden kaygı duyuyorum” demek ve tepkinizi dile getirmek için kampanyaya katılın, değişimi yaratanlardan biri olun. Yaşayan bir dünya için….

 
 
 
 
 
 
 

19 Şubat 2010 Cuma

hoşgeldin :)

Uzundur, bloguma yazı yazamamış olmam beni ara ara rahatsız ediyordu. Çok yoğun bir dönem geçirdim. Evlilik teklifi, evlilik öncesi ailelerin tanışması nişan nikah töreni ve ev hazırlıkları, tüm bunlar olurken yoğun iş temposu derken evlendik veeee arada bir 4 aylık anlatım boşluğu oluştu. Şimdi zaman buldukça yazmak istiyorum.
Hayatımda bambaşka bir durum var… hamileyim…


Bu bir beklenmedik bir netice değildi zaten, ama yine de heyecan endişe mutluluk karmakarışık bir duygu seli içinde kaldım. Aslında sevgili kocam M.Ö. ile 15 şubatın akşamında evde yaptığımız test ile şu anda kırık pirinç tanesi kadar olan embriyomuzun varlığından haberdar olduk. 3 gece doğru dürüst uyuyamadım, genel bir stres kocaman bir ACABA, sevinç,cahillik (bilgisizliğimin) endişesi, korku, gebelik korkusu, doğum korkusu, , gurur, sevgi, hayret, şükran, umut , geleceğe dair güzel temenni ve MUTLULUK içindeyim.Ve ben ancak dün gece rahat bir uyku çekebildim.
16 şubatta sevgili M.Ö. ile Dr. C. Hnm’a gittik ve bizimkinin sadece 6.9 mm olduğunu söyledi. Ben heyecandan dalmışım cm sanıyorum, aman fasülyem bir tanem derken Sevgili dostum F. bana milimetre ölçüsünde olduğunu söyledi. Heeeeeee öle mi??? Aman bu daha küçük bir şey hahahaha embriyo :)

Hemen ilk fırsatta 2 kitap aldık, yavaştan okumaya başladık :) ama uykum geliyor ve okumaya başlar başlamaz gözlerim kapanıyor. Dur bakalım daha çok vaktimiz var.
Bu arada platese başlamak istiyordum hatta kayıt bile yaptırmıştım, daha ilk dersimi bile alamadan iptal oldu… ama içimde kalacak doğum sonrası mutlaka gitmek istiyorum…
Daha herkese söylemedik, geleneksel aman bir şey olursa üzülmesin kimse sonra bir de dert anlatma derdim olmasın diye düşünürken oldukça hızlı yayılır oldu… ben de boşverdim napayım artık.. kısmetimizde varsa emriyomuzu içimde büyütmek, doğurmak, dünyada büyütmek ve onu yaşamak olacaktır. Tevekkül ettim.
Hoş geldin rahmime, bize! Umarım rahat, huzurlu ve sağlıklı bir 9 aylık bir dönemimiz olur!