Kedim Dali

PitaPata Cat tickers

19 Ağustos 2010 Perşembe

31.haftam,


Uzun zamandır yazmadığımı fark ettim, ve bu sıcak günde hazır hamileliğim de bitmeden bir yazı daha yazayım dedim. Hem de bu sıcak günde! İkili test, amniosentez sonrasında bebeğimizin down sendromu riski olmadığı öğrendiğimiz için gerçekten çok mutlu olduk. Allah tüm bebeklere ve ailelerine sağlık versin.



Şimdi ise doğum yaklaştı ve biraz heyecanlanmaya başlıyorum. Nasıl olacak, normal doğum yapabilecek miyim, dayanabilecek miyim ve buna benzer bir sürü soru var aklıma düşen…


Bu aralar bebeğimizin odası ile ilgili eşya dolap bakmaya ve siparişleri vermeye başladık. Azcık azcık minik giysiler almaya başladım- çok keyifli! İsteyen herkese bebek nasip olsun inşallah! İçimde değişik bir merak var, heyecan var, endişe var, ama sabırlıyım bir an evvel doğsun demiyorum. Sağlıklı bir şekilde dünyaya gelişini hayal ediyorum…


Odası hakkında henüz tasarlanmamış olan bir çok şey var, ve acaba güzel bir oda hazırlayabilecek miyim minik oğlumuza diye merak ediyorum…


Sevgili teyzesi F. bize minik oğlu A.’ nın bazı giyilmiş ve giyilmemiş cicilerini ve bazı aksesuarlarından verdi. Benim aldıklarım da var. Hepsini yıkayıp odasına yerleştirdikten sonra bakacağım, sanırım yetecek gibi , giysi almama gerek yok gibi.. ama yine de gözden geçireceğim belki birkaç zıbın almam gerekir?


Aslında korku mu desem endişe mi desem aklımda bir sürü düşünce var. Becerebilecek miyim? İyi bir anne olabilecek miyim, işlerim nolcak? Hem iş hem bebeğim eşim ve ev hepsinin altından kalkabilecek miyim, tüm bu düzen beni yoracak mı? Emzirebilecek miyim? Sütüm besliycek mi? Daha devam edebilirim ve sonu gelmez gibi duruyor? Sanırım tüm hamile kadınların hissettikleri bu şekilde oluyordur…

20 Nisan 2010 Salı

13.hafta-ikili test sonucu


İkili test sonuçlarımız neticesinde bebeğimizin US resimleri gayet iyi ve gelişmiş çıkarken benim kan değerlerimin istenilenin dışında (anormal) çıkması , beni ilk önce sarstı. Çok üzüldüm, bu testlerin neticelerini araştırdım  ve 2. Dr arkadaşa sordum ve zamanla anladım ve alıştım ki, bu test sadece yüksek riski ifade eden bi test- yani Amniyosentez sonucunda bebeğimiz normal ve sağlıklı çıkabilir. Ve hatta çıkabilme olasılığı çok yüksek! Benim gibi bir çok kişinin böyle yüksek biokimyasal sonuçları çıkmış ve amniyosentezleri de temiz çıkmış ve bebekleri de sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmişler- darısı bizim başımıza diyorum.
şimdi önümde 2 hafta var, 2 hafta sonra amniyosentez ve ondan da 3 hafta sonra sonuçalrı öğreneceğiz. uzun bir bekleyiş- ama sabırlıyım.. umarım ki herşey iyi ve güzel olacak!tüm gebelere sağlıklı hamilelik süreci, kendilerine ve bebeklerine sağlık diliyorum...

3 Nisan 2010 Cumartesi

11. hafta son durum :)


Bu hafta kendimi biraz daha iyi hissetmem gerekirken sanki daha  da bulantılı geçti... öyle ki bu sefer de bulantımın artmasından doğan bir sorun mu var diye düşünmeye başladım.. ama sanırım bu tip endişeler hamileliğin getirdiği hüsnü kuruntular :)

Başka endişeler de duymuyor değilim, sevgili M.Ö. 'e söyleyince de bana güzel şeyler düşünmem gerektiğinden bahsediyor... Ben de biliyorum, ama  aklıma geliveriyorlar işte , napayım... ne gibi mi? mesela bebeğin sağlıklı olup olmaması, ters giden bir şey olursa anlayıp anlayamayacağım, doğmasal veya genetik bir hastalık olur  mu acaba, fiziksel bir sorun olur mu acaba vb....


Bu ara olan endişelerimin bir kısmı 10 gün sonra,  ikili test yapıldıktan sonra biraz yok olacağını umut ediyorum. Ve tüm anne adaylarına ve bebeklerine sağlık ve güzel enerji diliyorum.

29 Mart 2010 Pazartesi

10.hafta ve dr kontrolümüz

Geçen hafta perşembe sabahı (25mart) aç karnına DR a gittik. Aç gitme sebebimiz tiroit bezim için salgılanan TSH hormonumun ölçümü yapılması gerekiyordu. Ayda bir mutlaka yaptırmam gerekiyor, değerlerimdeki normal dışı oynama bebeğin sağlığını bozabilir. Bunu düşünmüyoruz, çünkü sonuçlarım gayet güzel çıktı. Ayrıca jinekoloğum bebeğin gelişimini normal buldu, maşallah! Kendisini dolgun fasülye olarak nitelendirip, 32,9 mm olarak ölçtü! Çok enteresan ama varlığını orada görmesem ve midem bulanmasa hamile olduğumu anlamayacağım. Sanki gıda zehirlenmesi geçiriyorum da tüm gün midem bulanıyor gibi... Mini G bize el salladı, elleri şekillenmiş ne enteresan bu kadar minicikken ilk kafa ve eller beliriyor! kalbi atmaya başlamış, var ve atıyor yani ..sonra haraketli sanırım suyun içinde olduğu için duramıyor- haha kıpır kıpır kıpraşıyor...Dr Hanım, azcık daha sabretmemi mide bulantılarımın azalacağını iddia etti. aslında bitsin istiyorum, ama bi sabah bulanmasa korkuyorum acaba bi şey mi oldu diye? neyse, alışacağım herşeye :)  2 hafta sonra da ikili test randevumuz var, endişeleniyorum sanırım her anne adayı gibi!

1 Mart 2010 Pazartesi

6.haftada ilk belirti : BULANTI :(((


aman nazar ettim kendime dostlar!
bulantım filan yok derken dün akşamdan beri bir ekşime, midede rahatsızlık, keyifsizlik ve inanılmaz bir baş ağrısı vardı ki bunun sebebinin lodos olduğunu zannediyorum. akşamdan beri reiki veriyorum kendime 19:30 dan sabah 7:00 e kadar uyudum ve sabah yine aynı mide haraketleri beni karşıladı....artık tamam: başımda mı dönüyor ne, filan derken mod'a girdim. ama neyse ki sabah muhteşem bir TV programına denk düştüm. psikolog D.Ö. adlı bir konuğu vardı Hülya Avşar'ın. bu programın her zaman takipçisi de değilim, ama midem kötü kafam dağılsın diye bakınırken dikkatimi çekti ve sonuna kadar dinledim. çok keyifli ve bilgi dolu bir sohbetti.
http://deryaozturk.com.tr/index.asp
bu sohbetten sonra kendime azcık çekidüzen verdim. ve toparlanıp işe geldim, döen döne midem ile işteyim ve mutluyum....

not: reiki vermek,tüm hamilelik şikayetlerinin azalmasına yardımcı oluyormuş..başka güzel yanlarının yanı sıra :)

24 Şubat 2010 Çarşamba

!!!!!!!!!!!dikkat, gezegenimizin yardımımıza ihtiyacı var!!!!!!!!!!

 
 
 
 

DÜNYA, SAATİNİ 27 MART 20:30’A KURDU…

1 Milyar insan, 100’den fazla ülke küresel ısınmayla mücadele için 27 Mart Cumartesi günü bir araya geliyor. 20:30-21:30 saatleri arasında ışıklarını kapatarak sen de kampanyaya destek verebilirsin.

Küresel iklim değişikliği konusunda Kopenhag’da Aralık 2009’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Zirvesi tüm dünyada hayal kırıklığı yarattı. Ne yazık ki, dünya liderleri adil ve yasal bağlayıcılığı olan bir küresel anlaşma için gerekenleri yapmakta yetersiz kaldılar. Yine de, dünya liderlerinin ve politikacılarının isteksiz ve cesaretsiz tutumu bizleri yıldırmadı. Karbon emisyonlarını azaltmak ve küresel iklim değişikliğini önlemek, yeryüzündeki yaşamı savunmak ve sürdürülebilir kılmak için şart.

27 Mart 2010’da, saat 20:30–21:30 arasında dünyanın dört bir yanından binlerce insan, küresel iklim değişikliğine karşı tepkilerini dile getirmek için tek bir sesin parçası olacak. Üç yıl önce Avustralya’da başlayan ve tüm dünyaya yayılan Dünya Saati Kampanyası, Eyfel Kulesi, Empire State Binası, Mısır Piramitleri gibi ülkelerin ikonu olan yapılarda uygulanarak katılımı artırdı, dikkatleri iklim değişikliğine çekti.

“Ben de küresel iklim değişikliğinden kaygı duyuyorum” demek ve tepkinizi dile getirmek için kampanyaya katılın, değişimi yaratanlardan biri olun. Yaşayan bir dünya için….

 
 
 
 
 
 
 

19 Şubat 2010 Cuma

hoşgeldin :)

Uzundur, bloguma yazı yazamamış olmam beni ara ara rahatsız ediyordu. Çok yoğun bir dönem geçirdim. Evlilik teklifi, evlilik öncesi ailelerin tanışması nişan nikah töreni ve ev hazırlıkları, tüm bunlar olurken yoğun iş temposu derken evlendik veeee arada bir 4 aylık anlatım boşluğu oluştu. Şimdi zaman buldukça yazmak istiyorum.
Hayatımda bambaşka bir durum var… hamileyim…


Bu bir beklenmedik bir netice değildi zaten, ama yine de heyecan endişe mutluluk karmakarışık bir duygu seli içinde kaldım. Aslında sevgili kocam M.Ö. ile 15 şubatın akşamında evde yaptığımız test ile şu anda kırık pirinç tanesi kadar olan embriyomuzun varlığından haberdar olduk. 3 gece doğru dürüst uyuyamadım, genel bir stres kocaman bir ACABA, sevinç,cahillik (bilgisizliğimin) endişesi, korku, gebelik korkusu, doğum korkusu, , gurur, sevgi, hayret, şükran, umut , geleceğe dair güzel temenni ve MUTLULUK içindeyim.Ve ben ancak dün gece rahat bir uyku çekebildim.
16 şubatta sevgili M.Ö. ile Dr. C. Hnm’a gittik ve bizimkinin sadece 6.9 mm olduğunu söyledi. Ben heyecandan dalmışım cm sanıyorum, aman fasülyem bir tanem derken Sevgili dostum F. bana milimetre ölçüsünde olduğunu söyledi. Heeeeeee öle mi??? Aman bu daha küçük bir şey hahahaha embriyo :)

Hemen ilk fırsatta 2 kitap aldık, yavaştan okumaya başladık :) ama uykum geliyor ve okumaya başlar başlamaz gözlerim kapanıyor. Dur bakalım daha çok vaktimiz var.
Bu arada platese başlamak istiyordum hatta kayıt bile yaptırmıştım, daha ilk dersimi bile alamadan iptal oldu… ama içimde kalacak doğum sonrası mutlaka gitmek istiyorum…
Daha herkese söylemedik, geleneksel aman bir şey olursa üzülmesin kimse sonra bir de dert anlatma derdim olmasın diye düşünürken oldukça hızlı yayılır oldu… ben de boşverdim napayım artık.. kısmetimizde varsa emriyomuzu içimde büyütmek, doğurmak, dünyada büyütmek ve onu yaşamak olacaktır. Tevekkül ettim.
Hoş geldin rahmime, bize! Umarım rahat, huzurlu ve sağlıklı bir 9 aylık bir dönemimiz olur!